Transseksüel Öykü Evren’in (35) hikayesi pek çok kez haber oldu. En son beyaz gelinliğiyle düşman çatlatırcasına evlenip gelin olmasıyla gazetelerde yer aldı. Fakat onun hikayesinde es geçilen, şeytanın ayrıntıda gizli olduğu öyle bir nokta vardı ki, asıl haber oradaydı. Bursa’daki Gökkuşağı Derneği’nin de kurucusu Öykü’nün, düğün haberlerinde bir cümleyle kayınpederi R.Ö.’nün (65), Öykü’nün ameliyatla kadın olabilmesi için 5 bin YTL kredi çektiği yazıyordu.
Toplumun hiç de alışkın olmadığı şekilde kendine bir transseksüeli eş seçen oğlu M.Ö’nün (28) yanında yer almasını geçin, gelinin kadın olma ameliyatı için de maddi destek oluyordu. Hemen R.Ö.’yü bulup onunla konuşmak istedim. Tesadüf eseri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde pembe nüfus cüzdanına sahip olan ve herkesin evlenmek için sıraya girdiği 7.7.2007’de de 10 yıldır birlikte olduğu M. ile evlenen Öykü’yü aradım. Telefonunu çaldırdığımda karşıma oldukça manidar bir melodiyle 1970’lerde ünlenen: “Oldu, en sonunda oldu, bim bam bom, rüyalarım gerçek oldu bim bam bom” şarkısı çıktı. Öykü, “Balayındayız, dönünce babama sorarım, konuşmak isterse buluşuruz” deyince Bursa’ya dönmelerini bekledim. R.Ö. ile Bursa’daki Gökkuşağı Derneği’nde (www.gokkusagidernegi.org.tr) buluştuğumuzda gayet kendi halinde, işçi emeklisi, başına gelenleri taçlandırmayan “Ama ne yaptıysam oğlumu vazgeçiremedim, ya evladımdan olacaktım ya da bir evlat sahibi daha olacaktım” diyen bir adam vardı.
OĞLUN TRAVESTİYLE BERABER DEDİLER, O NE BE DEDİM
Oğlum M. tek çocuğum, gözbebeğim. Annesi birkaç yıl önce öldüğü için birbirimize daha sıkı sarıldık. Fakat askerden döndükten sonra eve az uğramaya, benimle az iletişim kurmaya başladı. Gençtir, çapkınlık yapıyordur diye düşündüm. Fakat neredeyse eve hiç uğramaz olunca, bu kez endişelenmeye başladım. Ne oldu bu çocuğa diye düşünürken, oğlumun mahalleden arkadaşları, “Amca boşuna onun peşinden koşma, o bir travestiyle beraber yaşıyor” dediler. O zamanlar travestinin ne olduğunu bilmiyordum, “O ne be” dedim. Bana ne olduğunu anlattılar, şok geçirdim, olmaz öyle şey dedim. Çünkü Bursa’da çıkmadığı kız kalmamıştı, ölümüm aklıma gelirdi de onun bir erkekten hoşlanabileceği aklıma gelmezdi.
MEĞER DURMADAN ARAYAN BARIŞ GELİNİM OLACAK ÖYKÜ’YMÜŞ
Olanları duyduktan sonra onu ilk gördüğümde, bir daha bu eve gelme deyip kovdum. Öyle diyordum ama içimden bir şeyler kopuyordu, etin tırnaktan ayrılamayacağını biliyordum. Dövmeye kalktım, içim kan ağladı, kıyamadım. Günler geceler boyu vazgeçmesi için yalvardım, dökmediğim dil kalmadı. Oğlum parası mı çok o yüzden mi vazgeçmiyorsun dedim, “Yok baba hiç parası yok. Sadece ona aşığım” diyordu. Polise ihbar ettim, ev ev bunları aradım ama nafile. “Baba bu işe baş koydum, geri dönmem, onu çok seviyorum” diyordu da başka bir şey demiyordu. Daha 18 yaşındayken, Barış diye bir arkadaşı bizim oğlanı evden arayıp dururdu, annesiyle okuldan arkadaşı sanırdık. Hatta annesi Barış’ı o kadar sevmişti ki tanışmak istiyordu ama o hep bir mazeret uydurup gelmiyordu. Meğerse arayan o zamanlar erkek olan, sonradan gelinim olacak Öykü’ymüş.
Baktım olacak gibi değil, ne yapsam vazgeçiremiyorum, bari şunu bir tanıyayım dedim. Oğlum ramazan ayında Öykü’nün beni iftara çağırdını söylediğinde, birlikte yaşadıkları eve gittim. Kapıdan girdiğimde, bir kadın hoşgeldiniz deyip elimi öptü. Onun Öykü olduğunu anladığımda şaşırdım, aynı kadına benziyordu. Sofraya oturdum ama içime tiksinme geliyordu. Yediğim lokma kursağımdan geçmiyordu, yutkunamıyordum. Birkaç saat oturduktan sonra ayrıldım. Bütün gece bir erkek nasıl bu kadar kadına benzeyebilir diye düşündüm durdum, şaşırmıştım. Doğuştan özürlü doğan insanlar vardır ya, hani ne bileyim üç kolludur da birini kesince tekrar normale döner, bunun da öyle doğduğunu, ameliyat olursa özrünün geçeceğini düşünürek kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Oğlum vazgeçmediği için bana da kabullenmekten başka çare kalmamıştı. Ya oğlumu kaybedecektim, ya da oğlumla birlikte bir evlat daha kazanacaktım.
ÖYKÜ’NÜN AİLESİYLE BU DURUMU HİÇ KONUŞMADIK
Oğlum bana, “Baba merak etme Öykü ameliyatla kadın olacak” diyordu. Bir gün Öykü ile oğlum gelip ameliyat için para lazım dediler. İşçi emeklisiyim kıt kanaat geçiniyorum. Ama tamam kredi çekeyim dedim. 5 bin YTL kredi çektim, 5 bin YTL de Öykü’nün annesinden almışlar. Öykü ameliyatla kadın olduktan sonra düğünü yaptılar. Öykü’nün doğduğu köyden yaşlı başlı köylü teyzeler, tanıdıkları, akrabaları, hatta ilkokul öğretmeni bile geldi düğüne. Hepsi çok eğlendi. Bu durumu hiçbir akrabama söylemediğim için akrabalarımız gelmedi. Sadece üç arkadaşımı davet ettim. Onlar da durumu bilmiyordu, düğünden çıktıktan sonra “Abi burası ne acayip bir yer. Bir yerde mini etekli otrişli kadınlar, diğer tarafta başı örtülü teyzeler” dediler. Öykü’nün travesti arkadaşlarını hepsi kadın sandı. Öykü’nün anne ve babasıyla düğünden önce tanışmıştık ama Öykü’nün durumuyla ilgili hiç sohbetimiz olmadı. Annesine, “Teyze” diyorum, çok tatlı aklı başında bir kadın. O da oğlunun böyle bir duruma gelmesini istemezdi ama Öykü’ye herkesten çok sahip çıkıyor. Bir insanın evladı ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın ona sahip çıkması çok saygı duyulacak bir durum.
ÖYKÜ’NÜN TRAVESTİ ARKADAŞLARINA BABALIK YAPIYORUM
Öykü’yü tanıdıktan sonra travesti arkadaşlarını da tanıdım. Aslında hepsi iyi insanlar. Şimdi hepsine babalık yapıyorum. Benim durumumda binlerce aile olduğunu gördüm. Aileler evlatlarına sahip çıksınlar. Buradaki çocukların çoğu fuhuş yaparak para kazanıyor. Aileleri sahip çıksa, bu yolu seçmezler.
DÜĞÜNDE KARŞILIKLI OYNADIK
Ameliyat olup, pembe nüfus cüzdanıyla karşıma çıktılar. “Baba artık düğün yapabiliriz” dediklerinde, “Yok artık daha neler” diye karşı çıktım. Ama bunlara laf dinletmek zor. Düğünü yaptılar, çok da eğlenceli oldu. Öykü’yle karşılıklı oynadık.
BANA BABA DİYOR HER GÜN ARAYIP SORUYOR
Öykü’nün transseksüelliğini bir yana bırakın insan olarak çok iyi biri. Çok çalışkan, kafası çok çalışıyor, çok güzel yemek yapıyor, oğluma çok aşık. Bir ayağım çukura girdiğinde bana kimse bakmaz ama Öykü’nün bakacağını biliyorum. Bana baba, diyor, her gün halimi hatırımı soruyor. Onu artık kendi kızım gibi görüyorum. Sokaklarda kol kola gezer, birlikte alışveriş yaparız. Tek üzüntüm torun sahibi olmamak. Ama bunlar deli, şimdi de taşıyıcı annelikle bebek sahibi olacağız ya da evlat edineceğiz diye tutturdular.
ÖYKÜ EVREN
Beni kabul edip anladığı için ona minnetarım
Tanışmadan önce nasıl babamın gözünde benimle ilgili önyargılar varsa, benim de önyargılarım vardı. Başlarda beni istememesini tabii ki normal gördüm. Onun yerinde olsam ben de onun gibi yapardım. Ama çocuğumun mutluluğu için tıpkı onun yaptığı gibi kendi duygularımdan feragat ederdim. İlk gün tanışmamız iki sıradan insanın tanışması gibiydi. Ama beni gördüğünde şaşırdı, sanırım daha erkek görünümlü birini bekliyordu. Zamanla biraz daha alıştı ama bu kez oğlum mu desin, kızım mı desin, bilemedi. Tek çocuğu vardı ve sonunda beni anladı, bunun için ona minnettarım. Ameliyatım için para lazım olduğunda, kendisi de kıt kanaat geçinmesine rağmen, tereddütsüz kredi çekti. Artık çok güzel bir ilişkimiz var, eşimle tartıştığımızda hemen babamı ararım, arkadaşım gibidir. Bütün sıkıntılarımı onunla rahatlıkla konuşabilirim.
Yayınlanma Tarihi : 29.07.2007 – 02:00
KAYNAK:http://www.hurriyet.com.tr/turkiye-boyle-kayinpeder-gormedi-6978029